İçeriğe geç

Yas Süreci Üzerine

Yas Süreci Üzerine…

Yas sevdiğimiz bireylerin kayıpları sonrası yaşantıladığımız bir süreçtir. Yas sürecinin 5 aşaması vardır; inkar, öfke, pazarlık, depresyon, ve kabullenme. Bireyler alınan bu kötü haber neticesinde sarsılır, inanamaz ve şok yaşarlar. İnkar bu evrede gerçekleşir “hayır, olamaz, o ölemez-ÖLMEDİ”. Kayıp gerçeği reddedilir. Ardından gelen aşama öfke aşamasıdır. Bu öfke insanın içine dönük olabileceği gibi çevresine yönlendirilmiş olarak da gözlemlenebilir. Pazarlık aşamasında ise olağandışı bir beklentiyle ölüm gerçeğini değiştirmeye yönelik düşünce ve tavırlar sergilenebilir. Depresyon aşamasında ise gerçekle artık yüzleşilir hale gelinmiştir. Üzüntü yaşantılanmaya başlanır. Yas tutulur. Kabullenme evresinde artık bu gerçek kabul edilir, yaklaşık 6 ay içinde yaşanan inişli çıkışlı duygu durumları daha olağanlaşır, kişi bu kayıpla yaşamanın yollarını çizmeye başlar.

Bu yas süreci aşamaları alınan hastalık haberi içinde geçerlidir. Örneğin “hayır olamaz, ben hasta olamam” inkar evresi, “neden ben!” öfke evresi, “Allah’ım beni bu hastalıktan kurtarırsan söz bir daha o yaptıklarımı yapmayacağım” pazarlık evresi, “bir daha asla iyileşemeyeceğim, hiç umudum kalmadı” depresyon evresi, “evet ben hastayım, bu hastalıkla baş etmenin yollarını bulup, savaşacağım” ya da “ evet ben hastayım, ama tedaviyi reddediyorum” kabullenme evresi. Kabullenme illaki savaşmak anlamına gelmemekte, konu hastalık olunca bireylerin tedaviyi reddetme hakları da bulunmaktadır. Yas hastalık haberi gibi yıkıcı haberlerin yanı sıra ayrılıkların da ardından yaşantılanan bir süreçtir.

Kayıp, hastalık, ayrılık ne olursa olsun yası yaşamak ve bu evrelerin her birini deneyimlemek normaldir. Evet depresyon belirtileri göstermek; hüngür hüngür ağlar olmak, yataktan çıkamamak, kilo vermek, umudunu kaybetmek bu belirtileri göstermek bile normaldir. Ve hatta yaşantılanması gerekli süreçlerdir. Ne zamanki bireylerin hayatları artık aksamaya başlar, işlevsellik yitirilir, okula işe gidilemez olunur, bu süreç 6 ayı 1 seneyi geçer işte o zaman profesyonel destek alınması gerekir. Bu destek yasın, yitirilen her ne ve kim ise size ne ifade ettiğini, yasın hangi aşamasında takılı kaldığınızı araştırmak ve yas sürecini tamamlayabilmenizi sağlamak için gerekli olacaktır.

Seanslarda yası tutulmamış kayıpları keşfedip, bu kayıplarla yüzleşip, kaybın yasını tutmayı da amaçlarız. Kimi zamanlar eskilerde yaşanılan bir kaybın yası tutulmadığı için bireylerde farklı belirtiler gözlemlenebiliniyor. Bireylerin şimdiki belirtilerinin, önceki yası tutulmamış bir kayıptan kaynaklandığını bilmelerini beklemek gerçekçi bir beklenti olmaz. Bunlar seans esnasında keşfedilir. Örneğin ilişki problemleri, güvensizlik, kaygı, bağlanma problemleri gibi şikayetlerle gelen bir bireyin belirtilerinin sebebi çocukluğunda birden annesinin ortadan yok oluşunu, ölümü, annesinin kaybını o zamanlarda anlamlandıramamış ve yasını tutamadığından olduğunu keşfetmek şimdiki iyilik halinin başlangıç adımı olacaktır. Ya da trafik kazasında kolunu kaybeden bir birey veya kanser sebebiyle memesi alınmış bir kadın, bu organ kaybın yasını tutmadığı için bedensel algı problemleri yaşayabiliyor ve benlik değerini bedensel algısı üzerine kurmuş olup sosyal hayatında problemler yaşayabiliyor. Fakat bu bireyin yüzeye vurmuş belirtileri ile seansa gelişi “benim ilişki problemlerim var” diyerek oluyor. Bu belirtinin altından benlik değerinin beden algısı ile ölçülmesi, bunun altında da organ kaybının yasının tutulmayışı yer alıyor. İşte bu yas tutularak kişinin yüzeye vurmuş belirtilerine ulaşılıyor ve belirtileri hafifletmek amaçlanıyor. Bu sebeple psikoterapi sürecinde yas ve kayıplar sanılandan daha fazla önem taşıyor.

Uzm. Klnk. Psk. Damla Eralan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir